Travma Gerçeği
Travma gerçeği, kişinin beklenmedik ve yoğun bir olayla karşılaşması sonucu yaşadığı etkileri ve
travma sonrası tepkileri ifade eder. Travmaya maruz kalan kişi, olay anında şaşkınlık, donup kalma,
inanamama, olayı kabul etmekte zorlanma gibi belirtiler yaşayabilir. Algıları değişebilir,
duyumsamaları kapanabilir ve travma sonucu derin bir incinme yaşayabilir. Bazı durumlarda,
travmaya maruz kalan kişi olayı kabul etmekte zorlanabilir, reddedebilir veya o andan koparak
zihinsel ayrışma ve kaçış gibi patolojik tepkiler geliştirebilir. Bu, ciddi amnezi, unutma veya
zihinden silme gibi sonuçlar doğurabilir. Ayrıca, travmanın etkisiyle kişilik ve benlik bilincinden
kopan parçaların ortaya çıkmasıyla çoğul kişilik bozukluğu gibi daha karmaşık klinik tablolar da
ortaya çıkabilir. Şiddetli travmalar, kişiyi gerçeklik algısından koparacak derecede etkileyebilir ve
sonuçları ciddi ve dramatik olabilir.
Örnek olarak, bir çocuğun veya genç kızın beklenmedik bir şekilde aile bireyleri veya akrabaları
tarafından taciz veya tecavüze uğraması, inanması güç bir olay olabilir ve yoğun korku, endişe ve
kaygıya neden olabilir.
Travmaya maruz kalan kişinin tepkileri arasında aşırı korku, çaresizlik veya dehşete düşme
bulunabilir. Örneğin, bir trafik kazasında sevdiklerini kaybetmek, beklenmedik bir acıya katlanmak
(örneğin, askerdeki birinin ölüm haberi), sabahleyin vedalaşırken veya beklenmedik bir şekilde
ölümcül bir hastalık teşhisi almak gibi durumlar, kişiyi derinden etkileyebilir ve travma sonucu
ortaya çıkabilir.
Ancak çocukluk çağındaki travmalar, erişkin dönemdeki travmalardan farklıdır ve genellikle daha
şiddetlidir. Küçük bir çocuk, yetişkinler kadar iyi bir şekilde travmayı işleyebilecek ego gücüne ve
benlik kapasitesine sahip olmadığından, muhtemelen travmayı anlamlandıramaz, duygularını ve
düşüncelerini ifade edemez ve travma anısı çocuğun ömrü boyunca yaralanmasına ve kişilik
gelişiminin zarar görmesine neden olabilir. Ne yazık ki, hiçbir yardım veya tedavi alma şansı
olmayan bir çocuğun travma geçmişi varsa, hangi yaşta olursa olsun, ileride psikolojik açıdan
sağlıklı bir birey olma olasılığı çok düşüktür.
Travmaya yol açabilecek toplumsal olaylar arasında savaş, tecavüz, işkence, cinsel ve fiziksel
istismar, terörizm, rehine alma, gasp, deprem altında kalma gibi durumlar sıralanabilir.
Burada bahsedilen olaylar psikolojik travmalara örnek oluşturur. Psikolojik travma, kişinin
güçsüzlüğüyle yüzleştiği bir durumdur. Travmaya maruz kalan kişi, şiddetli korkuyla karşı karşıya
kalır ve kendisini zedeleyici bir güç tarafından çaresiz bırakılmış hisseder.
Travma geçiren kişinin normal işlevleri, olayları kontrol etme, önleme, karşı koyma, reddetme veya
anlama gibi fonksiyonları etkilenebilir. Kişi travma sonrası dönemde felç olmuş gibi hissedebilir.
